İstanbul Fatih'te vahşice işlenen Züleyha cinayetinin zanlısı, Özbekistan'da yakalandı! Çevresinde Züleyha olarak tanınan Özbekistan uyruklu Kholimakhon Odilovna Akhmadova'nın katili, ifadesinde cinayeti tüm detaylarıyla itiraf etti. Bu gelişme, Türkiye ve Özbekistan kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Olayın Arka Planı

Fatih'te yaşayan 36 yaşındaki Özbekistan uyruklu Kholimakhon Odilovna Akhmadova, komşuları tarafından "Züleyha" olarak tanınıyordu. 21 Eylül gecesi, Züleyha'dan uzun süredir haber alamayan komşuları, durumu ev sahibine bildirdi. Ev sahibi, çilingir yardımıyla daireye girerek korkunç manzarayla karşılaştı. Züleyha, yatak odasında boğazı bıçakla kesilmiş halde ölü bulunmuştu. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, cinayetin vahşetini gözler önüne serdi.

Olayın ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Yapılan incelemelerde, Züleyha'nın katil zanlısının Akmaljon Rustamovıch S. olduğu tespit edildi. Zanlının cinayetten sonra Özbekistan'a kaçtığı belirlendi. Türk yetkililerin Özbekistan makamlarıyla yaptığı işbirliği sonucunda, Akmaljon Rustamovıch S. yakalanarak Türkiye'ye iade edildi.

Katil Zanlısının İfadesi

Türkiye'ye getirilen Akmaljon Rustamovıch S., emniyetteki ifadesinde cinayeti itiraf etti. Zanlı, Züleyha ile aralarında çıkan bir tartışma sonucu cinayeti işlediğini söyledi. İfadesinde pişman olduğunu belirten Akmaljon Rustamovıch S., "Olay anında kendimi kaybettim. Ne yaptığımı hatırlamıyorum. Çok pişmanım." dedi.

Cinayetle ilgili soruşturma devam ederken, Akmaljon Rustamovıch S.'nin yargılanmasına başlanacak. Bu elim olay, Türkiye ve Özbekistan arasındaki ilişkilerde de bir dönüm noktası olabilir. İki ülke arasındaki adli işbirliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

Cinayetin Toplumsal Etkileri

Züleyha'nın vahşice öldürülmesi, toplumda büyük bir infiale yol açtı. Özellikle göçmen kadınların yaşadığı zorluklar ve güvenlik sorunları yeniden gündeme geldi. Bu tür olayların önlenmesi için daha etkin önlemler alınması gerektiği vurgulandı. Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri, göçmen kadınların korunması için daha fazla çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.

Züleyha cinayeti, sadece bir cinayet vakası olmanın ötesinde, toplumsal bir yara olarak hafızalara kazındı. Bu tür olayların tekrarlanmaması için hep birlikte çalışmak ve gerekli önlemleri almak gerekiyor.