İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen "Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenliği Çalıştayı"nda önemli açıklamalarda bulundu. Dijitalleşmenin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, siber güvenliğin hayati bir zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Yerlikaya, yapay zeka ve sentetik medyanın potansiyel risklerine dikkat çekti. Dezenformasyon ve manipülasyon tehlikesine karşı uyarılarda bulunan Bakan Yerlikaya, bu konuda alınması gereken önlemleri sıraladı.

Siber Güvenlik Neden Önemli?

Bakan Yerlikaya, konuşmasında dijital çağın sunduğu imkanların kötü niyetli kişiler tarafından kullanılarak toplumları manipüle edebileceğine dikkat çekti. Özellikle deep fake teknolojileri ile üretilen sahte videolar ve ses kayıtlarının, gerçek dünyada somut sonuçlar doğurabilecek bir tehdit oluşturduğunu belirtti. 2023 yılında yapılan araştırmaların, sahte haberlerin sosyal medyada gerçek haberlerden çok daha hızlı yayıldığını ve insanların deep fake içerikleri ayırt etmekte zorlandığını gösterdiğini vurguladı.

Yerlikaya, bu tür manipülasyonların sadece bireyleri değil, devlet yöneticilerini, kurumları ve hatta ulusları hedef alabileceğine işaret etti. Seçim dönemlerinde kurgulanmış ses kayıtlarıyla seçmeni yanıltmak, toplumsal olayları tahrik eden sahte videolarla kamuoyunu provoke etmek gibi durumların artık teorik tehditler olmaktan çıktığını, gerçek vakalarla karşılaşıldığını ifade etti.

İçişleri Bakanlığı olarak Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki siber suçlarla mücadele birimlerinin 7/24 görev başında olduğunu belirten Yerlikaya, dijital platformlarda yapılan ihbarların titizlikle değerlendirildiğini ve kamu düzenini bozmaya yönelik içeriklere karşı hızla işlem yapıldığını söyledi. Ayrıca, bu mücadelenin sadece güvenlik güçlerinin çabasıyla yeterli olmadığını, hukuki altyapının güçlendirilmesi, toplumsal farkındalığın artırılması ve uluslararası iş birliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Gençlere Çağrı: Dijital Okuryazarlık Önemli

Bakan Yerlikaya, özellikle gençlere seslenerek, dijital dünyada karşılaştıkları her içeriği doğru kabul etmemeleri, sorgulamaları ve kaynağını araştırmaları gerektiğini belirtti. Dijital okuryazarlığın çağımızın en önemli vatandaşlık sorumluluklarından biri olduğunu vurguladı.

Sentetik medyanın ifade özgürlüğü açısından oluşturduğu tehditlere de değinen Yerlikaya, Gazze'de yaşanan olaylar sırasında Filistinli kardeşlerimizin sesinin dijital dünyada susturulmaya çalışıldığını örnek gösterdi. Instagram, YouTube ve TikTok gibi platformların, Gazze'deki soykırımın görüntülerini ve yardım çağrılarını sansürlediğini, Filistin yanlısı gönderilerin görünürlüğünün azaltıldığını belirtti.

Yerlikaya, güvenlik anlayışının tarihsel süreçte büyük bir dönüşüm yaşadığını, siber güvenliğin hem iç güvenliği hem de dış güvenliği vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldiğini ifade etti. Teknolojik ilerlemelerin ve dijitalleşmenin beraberinde getirdiği sanal dolandırıcılık, yasa dışı bahis, çevrim içi çocuk istismarı, siber zorbalık gibi yeni suç türlerine karşı mücadelede kararlı olduklarını vurguladı.

Siber Suçlarla Mücadelede Kararlılık

İçişleri Bakanlığı olarak terörle, zehir tacirleriyle mücadele ettikleri gibi siber suçlarla mücadelede de aynı kararlılığı gösterdiklerini belirten Yerlikaya, Cumhurbaşkanı'nın "Ülkemizi siber güvenlikte bir marka haline dönüştüreceğiz" sözünün bu yoldaki hedeflerini belirlediğini söyledi. Bu hedef doğrultusunda siber suçlarla etkin bir mücadele yürüttüklerini ve önleyiciliği artırdıklarını ifade etti.

Kabine dönemlerinde 237 bin 753 suç unsuru oluşturan hesap tespit ettiklerini, 21 bin 214 URL hesabı engellendiğini ve 112 bin 854 sosyal medya hesabının erişime kapatıldığını belirten Yerlikaya, bu yılın ilk dört ayında ise 6 bin 765 URL hesabı ile 27 bin 304 sosyal medya hesabının erişiminin engellendiğini açıkladı.

Kamu yönetiminin stratejik öncelikleri arasında yer alan enformasyon güvenliğinin, kamu kurumlarının işleyişi, karar alma süreci, yönetsel meşruiyeti ve vatandaşla devlet arasındaki güven ilişkisinin idamesinde kritik bir rol oynadığını vurgulayan Yerlikaya, enformasyon güvenliğinin sadece teknik bir mesele olmadığını, doğrudan kamu düzenini, toplumsal huzuru ve milli güvenliği ilgilendiren stratejik bir alan olduğunu söyledi.

Sonuç olarak, Bakan Yerlikaya'nın açıklamaları, dijitalleşen dünyada siber güvenliğin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Dezenformasyon ve manipülasyon tehdidine karşı alınması gereken önlemlerin yanı sıra, dijital okuryazarlığın önemine vurgu yapılması, toplumun bilinçlenmesi açısından büyük önem taşıyor. İçişleri Bakanlığı'nın siber suçlarla mücadeledeki kararlılığı ve bu konudaki çalışmaları, Türkiye'nin siber güvenlik alanında daha güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlayacaktır.