Gazeteci Barış Pehlivan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığını duyurdu. Pehlivan, cezanın nedenini açıklarken Kilis Adliyesi'nde görev yapan bir savcı ile ilgili dikkat çekici iddialarda bulundu. Bu iddialar, AKP bağlantısı ve FETÖ üyeliği suçlamalarını içeriyor.
Savcı Hakkındaki İddialar Neler?
Pehlivan, hakkında çıkan hapis cezasının nedenini açıklarken şu ifadelere yer verdi:
- Kilis Adliyesi'nde görev yapan bir savcı, savcı olmadan önce AKP Şehitkamil ilçe başkanıydı.
- AKP ilçe başkanıyken trafikte tartıştığı bir kişiyi silahla yaraladı.
- FETÖ'nün hakim ve savcı adaylarını yargıya soktuğu iddia edilen ve 15 Temmuz'da KHK ile kapatılan Müdafaa Demokrasi ve Hukuk Derneği'nin 31 Mart 2016'ya kadar üyesiydi.
Pehlivan, bu iddiaları içeren bir haber yapmadan önce savcıyı arayarak kendisini tanıttığını ve sorularını ilettiğini belirtti. Savcının da sorulara açıkça yanıt verdiğini ve tüm bu bilgilerin Cumhuriyet gazetesinde yayımlandığını ifade etti.
Dava Süreci Nasıl İşledi?
Pehlivan'ın açıklamasına göre, haberin ardından savcı kendisinden şikayetçi oldu. Dava, Pehlivan'ın İstanbul'da yaşamasına ve gazetesinin merkezinin de İstanbul'da olmasına rağmen Kilis'te açıldı. Bu duruma itiraz edildi, ancak itiraz kabul edilmedi. Pehlivan, davanın "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan açıldığını ve 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirtti.
Pehlivan, "Hiçbir kelimesi yalanlanamayan yukarıdaki yazımı, yazının aktörü savcının mesai arkadaşları yargıladı. 'Arkadaşlar' arasında gerçekleşen bu davada da bugün karar çıktı" dedi.
Ayrıca, hakim beyin kendisi hakkında bazı haklara yasak koyduğunu, seçme ve seçilme hakkının elinden alındığını ve kamu görevinde çalışmasının yasaklandığını da sözlerine ekledi.
Sonuç Ne Olacak?
Barış Pehlivan'a verilen bu hapis cezası, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularında yeniden tartışmaları alevlendirdi. Pehlivan'ın avukatları karara itiraz edeceklerini ve hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyorlar. Bu davanın sonucu, Türkiye'deki gazetecilerin ve medyanın geleceği açısından önemli bir gösterge olacak.