ABD'nin Venezuela sınırındaki askeri varlığı giderek artarken, ülkenin olası bir işgalle karşı karşıya olup olmadığı sorusu gündeme geliyor. Başkan Maduro'nun 'narko-terörist' ilan edilmesi ve ABD ordusunun bölgedeki faaliyetleri, gerilimi tırmandırıyor. Peki, Venezuela'nın seçenekleri neler? Ülke halkı bu duruma nasıl yaklaşıyor? İşte tüm detaylar...

ABD'nin Venezuela'yı Kuşatması: Neler Oluyor?

Venezuela'daki durum, aslında uzun yıllardır süregelen bir saldırganlığın devamı niteliğinde. 2015'te Obama'nın Venezuela'yı ABD'nin ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak ilan etmesiyle başlayan süreç, yaptırımlar ve askeri tehditlerle derinleşti. Şu anda ise ABD, Karayipler'de büyük bir donanma filosu bulunduruyor. Bu filoya kruvazörler, destroyerler, füzeler, amfibi gemiler ve nükleer kapasiteli bir denizaltı eşlik ediyor. Bu durum, 1989'daki Panama işgalinden bu yana ABD'nin bölgedeki en büyük askeri varlığı anlamına geliyor. Maldonado, Venezuela'daki atmosferi "tetikte, gergin bir sükûnet ve azami hazırlık seviyesinde" olarak niteliyor.

Venezuela'nın Seçenekleri: Direnmek mi, Teslim Olmak mı?

Venezuela'nın kendini korumak için önünde tek bir seçenek var: Maksimum baskıya karşı hazırlığını en yüksek seviyede sürdürmek. Ülke, barış bayrağını yükseltmeye ve 1999'dan beri sürdürdüğü katılımcı, öncü ve halkçı demokrasi modelini inşa etmeye devam etmeli. Egemenliği ve birliği güçlendirmek tek çare, çünkü bu tehdit nihayetinde ülkeyi sindirmeyi ve iç kopuş yaratmayı amaçlıyor. Hükümetin ve halkın kararlılığı, dış müdahaleye karşı en büyük güvence. Maldonado, "Halk barış istemese, bu durum sürdürülebilir olmazdı" diyor.

ABD'nin Gerçek Amacı: Petrol mü, Demokrasi mi?

Pek çok kişi, yaşanan olayların uyuşturucu kaçakçılığından ziyade ülkenin sahip olduğu petrol gibi kaynaklarla ilgili olduğunu düşünüyor. Trump'ın müttefiki Machado, Venezuela'nın tüm petrolünü özelleştireceğini ve ülke pazarını dışarıya açacağını belirtmişti. Bu yorumlar, ABD'nin gerçek amacının ne olduğuna dair soru işaretleri yaratıyor. Venezuela, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ve stratejik açıdan değerli bir coğrafi konumda bulunuyor. ABD'nin bu kaynaklara el koymak istemesi, bölgedeki güç dengelerini değiştirebilir. Ancak, Maldonado'ya göre, ABD sadece kaynakları değil, ülkeyi de ulusötesi şirketlere devretmeyi amaçlıyor.

Venezuela, zorlu bir süreçten geçiyor. ABD'nin askeri baskısı ve ekonomik yaptırımları, ülke halkını olumsuz etkiliyor. Ancak, Venezuela halkı birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, dış müdahaleye karşı direnmeye kararlı. Ülkenin geleceği, bu direnişin ne kadar sürdürülebilir olduğuna bağlı olacak.