Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Moskova'da kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Filistin meselesi ve bölgedeki son gelişmeler ele alındı. Putin, kalıcı barışın ancak 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla mümkün olacağını vurguladı.

Rusya-Katar İlişkileri Güçleniyor

Putin, görüşmenin basına açık kısmında yaptığı açıklamada, Rusya ile Katar arasındaki ilişkilerin güçlendiğini belirterek, Katar'ın özellikle Orta Doğu'da öncelikli ortaklarından biri olduğunu ifade etti. Katar'ın Filistin meselesinin çözüm sürecinde girişimde bulunduğunu hatırlatan Putin, "Maalesef tarafınızca ortaya konulan inisiyatifler uygulanmadı. Filistin'de siviller ölmeye devam ediyor. Uzun vadeli çözümün ancak Birleşmiş Milletlerin (BM) iki devletin kurulmasına ilişkin kararları çerçevesinde sağlanacağını düşünüyorum. Elbette burada, Filistin devletinin kurulması gerektiğini kastediyorum" dedi.

Katar'dan İsrail'e Tepki: Anlaşmaya Uymuyor

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani de Rusya ile ilişkilere değer verdiklerini ve ortak projeleri hayata geçirmeye hazır olduklarını söyledi. Al Sani, Gazze'deki duruma ilişkin ise, "Gazze'de birkaç ay önce anlaşmaya varıldı fakat İsrail bu anlaşmaya uymuyor. Katar olarak, tarafların yaklaşımlarını birbirine yakınlaştırmak ve Filistin halkının acılarını hafifletecek bir anlaşmaya varmak için ara buluculuk girişimlerini sürdürüyoruz. 1967 sınırlarında bağımsız Filistin Devleti kurulmadan barış sağlanamaz" açıklamasını yaptı.

Suriye'deki Durum da Gündemdeydi

Görüşmede Suriye'deki son durum da ele alındı. Putin, Suriye'nin egemen, bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip bir devlet olarak kalması için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirtti. Al Sani ise, Suriye'nin zor bir dönemden geçtiğini ifade ederek, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin sağlanması amacıyla yeni yönetimin girişimlerinin desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Sonuç olarak, Putin ve Al Sani'nin görüşmesi, Rusya-Katar ilişkilerinin önemini ve bölgesel sorunların çözümüne yönelik ortak çabaları bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle Filistin meselesine vurgu yapılması, bölgedeki barış sürecine dair umutları artırırken, İsrail'in anlaşmalara uymaması eleştirisi ise, sorunun çözümünün önündeki engellere işaret etti. Görüşmenin, bölgedeki gelişmelerin seyrini nasıl etkileyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.