İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın Gazze'ye insani yardım taşıyan Sumud filosunu Hamas ile ilişkilendirme çabası büyük tepkilere yol açtı. Bakanlık, yayınladığı sözde belgelerle filonun Hamas tarafından finanse edildiğini iddia etti. Uzmanlar ise bu belgelerin sahte olduğunu ve İsrail'in bu tür iftiralarla soykırım politikalarını perdelemeye çalıştığını belirtiyor.

İsrail'in İddiaları ve Tepkiler

İsrail Dışişleri Bakanlığı, resmi internet sitesinde yaptığı açıklamada, Küresel Sumud filosunun Hamas tarafından finanse ve organize edildiğini öne sürdü. Bakanlık, "ilk kez ortaya çıkarıldığı" iddia edilen belgeleri, Hamas lideri İsmail Haniye ile Yurtdışındaki Filistinliler için Filistin Konferansı (PCPA) arasındaki yazışmalara dayandırdı. Ayrıca, filodaki bazı gemilerin "Hamas'a ait şirketler" üzerinden satın alındığı savunuldu.

Ancak, filodaki tüm aktivistlerin ve tekne sahiplerinin gönüllü olarak bu insani yolculuğa çıktıkları daha önce açıkça belirtilmişti. Bu durum, İsrail'in iddialarının inandırıcılığını zayıflatıyor. Sosyal medyada birçok kullanıcı, İsrail'in bu tür iftiralarla insani yardım girişimlerini terörle eşitlemeye çalıştığını dile getirdi.

• İsrail'in iddiaları asılsız ve manipülatif
• Filodaki aktivistler gönüllü katılımcılar
• İnsani yardım terörizmle ilişkilendirilmeye çalışılıyor

Geçmişteki İftira Kampanyaları

İsrail'in bu tür iftira kampanyalarına başvurması yeni bir durum değil. 2010 yılında Mavi Marmara baskınında da benzer yöntemlere başvurulmuştu. O dönemde de İsrail, gemideki aktivistleri terörist olarak göstermeye çalışmış, ancak bu iddialar uluslararası kamuoyu tarafından kabul görmemişti. Bu durum, İsrail'in güvenilirliğine gölge düşürüyor.

Peki İsrail bu tür iftiralara neden başvuruyor? Uzmanlara göre, İsrail Gazze'de yürüttüğü soykırım politikalarını perdelemek ve uluslararası kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek için bu tür manipülasyonlara başvuruyor. İsrail'in bu taktiği, Filistin halkına yönelik zulmünü gizleme çabası olarak değerlendiriliyor.

İsrail'in Sumud filosuna yönelik iftiraları, uluslararası toplumda büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu tür manipülasyonlar, İsrail'in Gazze'deki insani krizi derinleştirmesine ve uluslararası hukuku ihlal etmesine zemin hazırlıyor. Uluslararası toplumun bu tür iftiralara karşı daha bilinçli olması ve İsrail'in hesap vermesini sağlaması gerekiyor.