İsrail'in 13 Haziran'da İran'daki nükleer tesislere ve askeri hedeflere yönelik başlattığı saldırılarla başlayan çatışmalar yedinci gününde de şiddetlenerek devam ediyor. Bölgede tansiyonun giderek yükselmesiyle birlikte, uluslararası arenada da endişeler artıyor. İran'ın gerçekleştirdiği füze saldırıları Tel Aviv dahil birçok yerleşim yerini hedef alırken, İsrail ise misilleme yapmaya hazırlanıyor. Peki, bu gerilim nereye varacak?

Savaşın 7. Gününde Neler Yaşandı?

İran'ın sabah saatlerinde gerçekleştirdiği füze saldırılarında Tel Aviv başta olmak üzere birçok yerleşim yeri hedef alındı. İsrail basınına göre füzeler, başkent çevresine ve güneydeki bazı kritik noktalara isabet etti. Yedioth Ahronoth gazetesi, İran'dan fırlatılan 20'den fazla balistik füzenin Tel Aviv, Ramat Gan, Holon ve Birüssebi şehirlerinde etkili olduğunu duyurdu. Birüssebi'deki Soroka Hastanesi'nin de saldırılarda doğrudan isabet aldığı belirtildi. İsrail'in acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, saldırılarda en az 44 kişinin yaralandığını, bunlardan üçünün durumunun ağır olduğunu açıkladı.

İran, saldırıları "meşru savunma" olarak tanımlarken, bu füze atışlarının İsrail'in Arak Ağır Su Nükleer Tesisi'ne düzenlediği saldırıya karşılık olarak gerçekleştirildiğini belirtti. Tesnim Haber Ajansı'na göre, İsrail'in saldırısı sonucunda tesis zarar görmedi ve herhangi bir can kaybı yaşanmadı. İran Atom Enerjisi Kurumu, önceden alınan güvenlik önlemleri sayesinde halkın zarar görmediğini ve nükleer sızıntı yaşanmadığını duyurdu.

Ancak, İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi'nin açıklamalarına göre, daha önce de Fordo ve Natanz'daki nükleer tesisler hedef alınmıştı. Fordo'da küçük çaplı, Natanz'da ise lokal nükleer kirlilik oluştuğu belirtilmişti. Neyse ki, bu kirliliğin tesis dışına yayılmadığı vurgulandı.

Uluslararası Tepkiler ve Olası Senaryolar

Saldırıların ardından Ortadoğu'da daha geniş bir savaşa yönelik endişeler artarken, uluslararası tepkiler de gecikmedi. ABD Başkanı Donald Trump, konuya ilişkin yaptığı açıklamada "(İran'a saldırı) Yapabilirim de yapmayabilirim de" diyerek net bir tutumdan kaçındı. Ancak Amerikan basınında yer alan iddialara göre, Trump yönetimi İran'a yönelik askeri operasyon planlarını gizlice onayladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise İran'ın barışçıl nükleer faaliyetlerini desteklediklerini ve bölgede gerginliğin düşürülmesi gerektiğini vurguladı.

ABD'nin Los Angeles kentinde ise İran ile İsrail arasında yaşanan gerilimlerin ardından Federal Binası önünde toplanan bir grup gösterici savaşa hayır protestosu düzenledi.

İsrail-İran çatışması, sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi ve dünyayı etkileyebilecek potansiyele sahip. Tarafların tansiyonu düşürmemesi halinde, daha büyük bir savaşın çıkması kaçınılmaz olabilir. Uluslararası toplumun bu krizi çözmek için daha aktif rol oynaması gerekiyor.

İran ve İsrail arasındaki bu tırmanan gerilim, Ortadoğu'da yeni bir savaşın fitilini ateşleyebilir. Nükleer tesislerin hedef alınması, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesiyle, bu tehlikeli gidişatın önüne geçilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölge ve dünya için telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabilir.