Karar yazarı Mehmet Ocaktan, İstinaf Mahkemesi'nin Ekrem İmamoğlu hakkındaki "ahmak" davasında verilen cezayı onamasını sert bir dille eleştirdi. Ocaktan, bu kararın hukuk sistemine büyük bir darbe vurduğunu ve siyasi bir intikam aracı olarak kullanıldığını savundu.

"Ahmak" Kelimesi Hukuku Mu Yendi?

Ocaktan, yazısında şu ifadelere yer verdi: "Ne yazık ki sözün bittiği yerdeyiz… Hiçbir evrensel hukuk literatüründe cezai karşılığı olmayan 'ahmak' kelimesi yüzünden alaturka bir suç icat ettik ve sonunda hukuk 'ahmak' kelimesine yenildi." Bu sözler, kararın ne kadar absürt ve hukuk dışı olduğunu vurguluyor.

Ocaktan'ın bu açıklaması, hukuk çevrelerinde de büyük yankı uyandırdı. Birçok hukukçu, kararın siyasi baskı altında alındığını ve hukukun temel prensiplerine aykırı olduğunu belirtiyor. Bu durum, Türkiye'deki yargı sistemine olan güveni bir kez daha sarsmış durumda.

Adalet Politik Bir İntikam Aracına Mı Dönüştü?

Ocaktan, hukukun politik bir intikam aracına dönüştürülerek adaletin yok edildiğini ileri sürdü. "Galiba bir tek hedefimiz var, sandıkta yenmeyi başaramadıklarımızı, adaletin terazisini bozarak yenmek…" ifadeleri, muhalefete yönelik baskıların yargı üzerinden yapıldığı iddialarını güçlendiriyor.

Bu durum, Türkiye'nin demokrasi ve hukuk devleti olma vasfını zedeleyen ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, adil bir toplumun temel şartlarından biridir. Ancak, son dönemde yaşanan gelişmeler, bu ilkenin ciddi şekilde ihlal edildiğini gösteriyor.

Hukukun Üstünlüğü İlkesi Tehlikede Mi?

Mehmet Ocaktan'ın eleştirileri, Türkiye'deki hukuk sisteminin ne kadar büyük bir kriz içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Hukukun üstünlüğü ilkesinin zedelenmesi, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkileyen bir durumdur.

Türkiye'nin, uluslararası hukuk normlarına uygun, adil ve bağımsız bir yargı sistemine ihtiyacı var. Aksi takdirde, hukuksuzluk ve keyfilik her alanda yaygınlaşacak ve toplumun huzuru kaçacaktır.

Bu gelişmeler ışığında, Türkiye'nin hukuk devleti olma vasfını yeniden kazanması ve yargının bağımsızlığını sağlaması için acil adımlar atılması gerekiyor. Aksi takdirde, hukuksuzluk ve adaletsizlik her alanda yaygınlaşacak ve toplumun huzuru kaçacaktır.