İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız saldırıları devam ediyor. Son olarak Nusayrat Mülteci Kampı'nda gerçekleştirilen hava saldırısında, aralarında bir bebeğin de bulunduğu 14 sivil hayatını kaybetti. Bu vahşet, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, İsrail'e yönelik tepkiler giderek artıyor. Peki, bu saldırıların ardında yatan sebepler neler ve dünya bu duruma nasıl bir tepki vermeli?

Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dramı

Filistin haber ajansı WAFA'nın bildirdiğine göre, İsrail savaş uçakları Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda Şehitler Camisi çevresindeki bir evi hedef aldı. Bu saldırıda Reşad Ebu Hayye, eşi Safa ve bebekleri Amr hayatını kaybetti. Bu sadece bir örnek, zira İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu birçok masum sivil yaşamını yitiriyor.

İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının Gazze kentinin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği saldırılarda da can kayıpları yaşandı. Rimal Mahallesi'nde bir dairenin hedef alınması sonucu bir kişi öldü, birçok kişi yaralandı. Ayrıca, İsrail hücum botlarının Gazze'nin kuzeyinde bir balıkçı teknesini hedef alması sonucu bir Filistinli balıkçı hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı. Bu saldırılar, Gazze'de yaşayan insanların hayatlarını nasıl bir kabusa çevirdiğini gözler önüne seriyor.

Han Yunus'un doğusundaki Mürteca Kavşağı yakınında İsrail ordusuna ait İHA'nın bir grup Filistinliyi hedef alması sonucu Mecdi Ata Fadl Selim el-Ağa (60),Bera Mecdi el-Ağa (19) ve Hamza Münir Hamdi el-Ağa (24) yaşamını yitirdi. Öte yandan, İsrail ordusu Refah kentinde çok sayıda binayı havaya uçurdu. Bu saldırılar, Gazze'de yaşayan insanların hayatlarını nasıl bir kabusa çevirdiğini gözler önüne seriyor.

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve uyguladığı sıkı abluka nedeniyle, bölgeye gıda, insani ve tıbbi yardım ulaştırılamıyor. Bu durum, yaralananların hayatlarını kaybetmesine neden oluyor. İsrail ordusunun Han Yunus'a düzenlediği saldırıda yaralanan Emel Hüseyin en-Neccar (45) ile Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta evini hedef aldığı Ahmed es-Seyyid Selut, daha önce aldıkları yaralar sebebiyle hayatını kaybetti. Ayrıca, İsrail ordusunun Gazze kentinin Tuffah Mahallesi'ndeki Kerame Okulu'na düzenlediği saldırıda yaralanan Ziya Cihad İbrahim de daha önce aldığı yaralar nedeniyle yaşamını yitirdi.

Bu durum karşısında uluslararası toplumun sessiz kalması kabul edilemez. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'e yönelik baskıyı artırmalı ve Gazze'ye insani yardımın ulaştırılmasını sağlamalıdır. Ayrıca, bu saldırıların sorumluları hakkında uluslararası ceza mahkemelerinde soruşturma açılmalıdır.

Gazze'de Umut Işığı Sönecek mi?

Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı, sadece Filistinlileri değil, tüm insanlığı derinden etkiliyor. Masum sivillerin, özellikle de bebeklerin hedef alınması, savaşın en acımasız yüzünü gösteriyor. Uluslararası toplumun bu vahşete dur demesi ve Gazze'de kalıcı bir barışın sağlanması için harekete geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze'de umut ışığı tamamen sönecek ve gelecek nesiller için telafisi mümkün olmayan yaralar açılacaktır.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, sadece askeri bir operasyon değil, aynı zamanda bir insanlık suçudur. Bu suça ortak olmamak için, herkesin elinden geleni yapması ve Gazze'deki masum insanların sesini duyurması gerekmektedir. Unutmayalım ki, insanlık ancak birlikte hareket ederek bu tür vahşetlerin önüne geçebilir.