İstanbul'da yaşanan ve büyük yankı uyandıran olayda, özel bir hastanede dünyaya gelen ikiz bebeklerden birine konulan yanlış teşhis ve uygulanan hatalı tedavi, minik bebeğin hayatını kararttı. Kalıcı engelliliğe neden olan bu ihmaller zinciri, aileyi 12 yıl süren bir hukuk mücadelesine sürükledi. Ancak mahkeme, ailenin aleyhine sonuçlandı ve yetmezmiş gibi bir de icra takibi başlatıldı. Çaresiz anne, feryat ederek yetkililerden yardım bekliyor.

Hatalı Teşhis ve Tedavi Süreci

İddialara göre, doğum sonrası bebeğe yapılan tetkikler sonucunda yanlış bir teşhis konuldu. Bu teşhis doğrultusunda uygulanan tedavi, bebeğin sağlığı üzerinde geri dönüşü olmayan hasarlara yol açtı. Aile, olayın vahametini anladıktan sonra hastane yönetimi ve doktorlar hakkında yasal süreç başlattı. Ancak uzun yıllar süren dava, ailenin umutlarını boşa çıkardı.

Anne yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getirdi: "Oğlumun hayatı karardı. Yanlış teşhis ve tedavi yüzünden şimdi ömür boyu engelli yaşayacak. Bizim hayatımız da alt üst oldu."

Hukuki süreç devam ederken, aile bir yandan da bebeğin tedavisiyle ilgilenmek zorunda kaldı. Maddi ve manevi olarak büyük bir yıkım yaşayan aile, adaletin yerini bulmasını bekliyordu.

Mahkeme Kararı ve İcra Şoku

12 yıl süren mahkeme süreci, ailenin aleyhine sonuçlandı. Mahkeme, hastane ve doktorların kusurlu olduğuna dair yeterli kanıt olmadığına hükmetti. Bu karar, aile için adeta bir yıkım oldu. Yetmezmiş gibi, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretleri de ailenin üzerine yüklendi. Aile, bir de icra takibiyle karşı karşıya kaldı. Anne, yaşadığı şaşkınlığı ve çaresizliği şu sözlerle ifade etti:

"Hem çocuğumun hayatı karardı, hem de dava kaybettik. Şimdi de icra takibiyle uğraşıyoruz. Hukuki güvenliğimin sağlanmasını istiyorum. Adalet nerede?"

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Sağlık Bakanlığı'nın da konuyla ilgili inceleme başlattığı öğrenildi.

Sağlıkta İhmal Vakaları ve Toplumsal Etkileri

Bu olay, Türkiye'de sağlık sektöründe yaşanan ihmal vakalarına bir yenisini daha ekledi. Benzer vakalar, toplumda büyük bir güvensizlik yaratırken, hastaların ve hasta yakınlarının hak arama süreçlerini zorlaştırmaktadır. Sağlıkta ihmal vakalarının önlenmesi için daha sıkı denetimlerin yapılması ve sorumluların cezalandırılması büyük önem taşımaktadır.

Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için, sağlık çalışanlarının daha dikkatli ve özenli davranması, hastaların haklarının korunması ve hukuki süreçlerin daha adil işlemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, toplumun sağlık sistemine olan güveni daha da azalacak ve mağduriyetler artmaya devam edecektir.