Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olaylar sırasında haber takibi yapan T24 muhabiri Can Öztürk'ün gözaltına alınması, basın meslek örgütleri ve sendikaların tepkisine yol açtı. Medya Dayanışma Grubu, olayla ilgili bir açıklama yaparak, gazetecilere yönelik bu tür uygulamaların kabul edilemez olduğunu vurguladı. Gözaltına alınan Öztürk'ün tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilmesi ise tepkilerin daha da artmasına neden oldu.
Gözaltı ve Tepkiler
Medya Dayanışma Grubu'nun yaptığı açıklamada, Can Öztürk'ün Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olayları takip ederken polis tarafından darbedilerek gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, gazetecilerin haber yapma özgürlüğünün engellenemeyeceği ve bu tür uygulamaların basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit oluşturduğu ifade edildi. Grubun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Gazeteciler, kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yerine getirirken her türlü baskıdan uzak, özgür bir ortamda çalışabilmelidir. Can Öztürk'ün gözaltına alınması ve darbedilmesi, basın özgürlüğüne yönelik açık bir saldırıdır. Bu tür uygulamaları kınıyor ve yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz."
Gözaltı olayının ardından sosyal medyada da büyük bir tepki oluştu. Birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, #GazetecilikSuçDeğildir etiketiyle paylaşımlar yaparak Can Öztürk'e destek verdi. Ayrıca, uluslararası basın örgütleri de olayı kınayan açıklamalar yaparak, Türkiye'deki basın özgürlüğü konusundaki endişelerini dile getirdi.
Basın Özgürlüğü ve Türkiye
Türkiye, son yıllarda basın özgürlüğü konusunda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Birçok gazeteci, yaptıkları haberler nedeniyle soruşturma geçirmekte, gözaltına alınmakta ve hatta tutuklanmaktadır. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye, 180 ülke arasında 165. sırada yer almaktadır. Bu durum, Türkiye'deki basın özgürlüğünün ne kadar kısıtlandığını açıkça göstermektedir.
Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Gazeteciler, kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yerine getirirken, her türlü baskıdan uzak, özgür bir ortamda çalışabilmelidir. Ancak, Türkiye'de gazetecilere yönelik baskılar ve gözaltılar, basın özgürlüğünü ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını da olumsuz etkilemektedir.
Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olaylar sırasında T24 muhabiri Can Öztürk'ün gözaltına alınması, Türkiye'deki basın özgürlüğü sorununun bir başka örneğini oluşturmaktadır. Bu olay, gazetecilere yönelik baskıların devam ettiğini ve basın özgürlüğünün korunması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Umuyoruz ki, yetkililer bu tür olaylardan ders çıkarır ve basın özgürlüğünü koruma konusunda daha duyarlı davranır.