29 Nisan 2025 Salı

Meksika'dan ABD'ye Su Jestİ! Kriz mi Çözüldü?

Meksika, ABD ile arasındaki 1944 tarihli su paylaşımı anlaşması çerçevesinde önemli bir adım attı. Ülke sınırlarından geçen Rio Grande Nehri'nden ABD'ye sağladığı su miktarını artırmayı taahhüt etti. Bu gelişme, özellikle Texas eyaletindeki çiftçiler için umut ışığı oldu.

Tarihi Anlaşmada Yeni Dönem

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Meksika mevcut beş yıllık su döngüsünün sonuna kadar ABD'nin payına düşen su miktarını garanti altına aldı. Bu karar, Texas eyaletindeki çiftçilerin su ihtiyacını karşılamayı ve bölgedeki su kıtlığını hafifletmeyi amaçlıyor. İki ülke arasında 1944 yılında imzalanan su paylaşımı anlaşması, Meksika'nın her 5 yılda bir ABD'ye 1,75 milyon metreküp su vermesini öngörüyor. Ancak, son dönemde bu miktarın sadece %30'u karşılanabilmişti.

Bu durum, özellikle Texas'ta tarımla uğraşan kesimde ciddi endişelere yol açmıştı. Hatta eski ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmanın ihlal edildiği gerekçesiyle Meksika'ya yönelik ticari yaptırım tehdidinde bulunmuştu. Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ise, "kuraklığa rağmen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini" belirterek eleştirileri geri çevirmişti.

Meksika'dan Açıklama

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "kuraklığa rağmen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini" vurgulayarak, ABD ile olan işbirliğine dikkat çekti. Sheinbaum, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi için çalıştıklarını ve bölgedeki su sıkıntısının çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.

Gelişmenin Önemi ve Etkileri

Bu gelişme, ABD-Meksika ilişkileri açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor. Özellikle Texas eyaletindeki tarım sektörünün rahatlaması bekleniyor. Ancak, su kaynaklarının sınırlı olduğu bir dönemde, bu anlaşmanın uzun vadeli etkileri ve sürdürülebilirliği yakından takip edilecek.

Özetle, Meksika'nın su paylaşımı anlaşması çerçevesinde ABD'ye sağladığı su miktarını artırma taahhüdü, bölgedeki su krizine geçici bir çözüm sunsa da, uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler için daha fazla işbirliği ve yatırım gerekliliği ortada. İki ülke arasındaki bu işbirliği, su kaynaklarının daha verimli kullanılması ve bölgedeki ekosistemin korunması açısından büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler