
Kürtçe Müzik İşkencesine Tepki! Adliye Önünde Kritik Açıklama
İstanbul Bayrampaşa'da Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle darp edilip gözaltına alınan 7 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasının ardından, olayla ilgili tepkiler dinmiyor. Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde yapılan açıklamada, DEM Parti, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve aile üyeleri, yaşananlara sert tepki gösterdi. "Polislerin yaptığının sorumlusu amirler ve İçişleri Bakanıdır" denilen açıklamada, barış talebinin mafya ve baronların yargılanması için olduğu vurgulandı.
Adliye Önünde Yankılanan Sloganlar
Adliye önünde toplanan kalabalık, "Bê ziman jiyan nabe (Dil olmazsa yaşam olmaz)", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Irkçılığa geçit vermeyeceğiz" sloganları attı. ÖHD üyesi Avukat Berivan Bekçi, olayda polise mukavemet olmadığını belirterek, "Ciddi bir polis şiddetine maruz kaldılar. Bizler kolluk şiddetinin takipçisi olacağız" dedi. Bekçi, yaşananların kabul edilemez olduğunu ve sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Siyasilerden ve Aileden Tepkiler
DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, benzer olaylara defalarca şahit olduklarını belirterek, "Bu ülkede polis işkencesinin olmaması gerekiyor. İşkence suçu insanlık suçudur. İnsanlarımıza işkence edenlerin cezalandırılmasını istiyoruz. Bu davanın takipçisi olacağız" diye konuştu. DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar ise, "Bu ülkede hukuk olduğu söyleniyorsa, insanların suçu hukuk tarafından incelenir. Kolluk olarak gebe bir kadının karnına tekme atarak hem kadının hem de karnındaki bebeğin hayatını riske attılar" ifadelerini kullandı. Olayda aracı kullanan ve adli kontrolle serbest bırakılan Ümit Kaya, araçta ses sistemi olmadığını ve normal radyo sesi olduğunu belirterek, yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı:
Dikiz aynasından bir polisin fotoğraf çektiği gördüm. Neden çektiğini sordum. Bana argolu bir şekilde müziği son ses açamayacağımı söyledi. Kardeşlerim de arabadan inince elini silahına attı. Herhangi bir uyarı da yoktu. Hemen sivil ekipler abimin boğazına yapıştılar. Bizim onlara karşı hakaretimiz falan da olmadı. Hamile ablamı yerden kaldırmaya çalışırken, bana biber gazı sıkmaya başladılar. Birçok işkenceye maruz kaldık. Bunun adı insanlık değildir.
Baba Mehmet Kaya da piknikten dönerken Kürtçe müzik dinlediğini ve bir polisin fotoğraflarını çektiğini belirterek, yaşadıklarını şu şekilde aktardı:
Oğlum polise neden fotoğraflarını çektiğini sordu. Kürtçe müzik çalındığı için rahatsız oldu. Polis de destek istedi. Bir ekip geldi. Ben ısrar ettim. Ailem var dedim. Maalesef beni dinlemediler. Çocuklarımı darp ettiler. Hamile kızım bayılıp yere düşerken karnına tekme attılar. Ben bu hakarete maruz kaldım başka aileler maruz kalmasın.
"Sorumlu Amir İçişleri Bakanıdır"
DEM Parti MYK üyesi Musa Piroğlu, polis işkencesine tepki göstererek, "Bir aileye sokak ortasında işkence yapanlar, hırsızlara karşı bir şey yapmıyor. Barış talebi bunun içindir. Onlar bu halkın üzerinde ferman yapanlar değildir. Barış talebi hukuk yeniden inşa edilsin diyedir. Barış sadece Kürtün ihtiyacı değil. Barış demek bu zorbalığı yapamamaları demektir. Bu zorbalığı yapanlar bilsinler ki biz kazanacağız. Polislerin yaptığının sorumlusu amirler ve İçişleri bakanıdır. Barış talebi mafya ve baronların yargılanması içindir. Biz bunun mücadelesini sürdüreceğiz" dedi. Piroğlu, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için tüm sorumluların yargılanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kürtçe müzik dinledikleri için işkenceye maruz kalan aileye yönelik destek ve tepkiler artarak devam ediyor. Olayın takipçisi olacaklarını belirten siyasi parti temsilcileri ve hukukçular, sorumluların cezalandırılması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm önlemlerin alınması ve insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor. Yaşanan bu üzücü olay, Türkiye'de dil ve kültür özgürlüğü konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi.