Doğu Akdeniz'de gerilim tırmanırken, Girit ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında planlanan denizaltı elektrik hattı projesi beklenmedik bir çıkmaza girdi. Türkiye'nin projeye yönelik itirazları ve "jeopolitik aksaklıklar" gerekçesiyle projenin geleceği belirsizliğini koruyor. Kulislerde ise projenin rotasının değişebileceği ve Ege adaları üzerinden yeni bir güzergahın değerlendirildiği konuşuluyor. Peki, bu durum ne anlama geliyor? İşte detaylar...

Kablo Projesinde Neler Oluyor?

Yunan basınında yer alan haberlere göre, Girit ile Kıbrıs arasında yapılması planlanan devasa denizaltı elektrik bağlantısı projesi, mali ve jeopolitik engeller nedeniyle durma noktasına geldi. Bu durum, Yunan yetkilileri ve şebeke operatörü ADMIE'yi farklı çözümler aramaya itiyor. İddialara göre, yapım aşamasındaki kablonun güzergahı değiştirilerek Ege adaları üzerinden bir bağlantı kurulması seçeneği masada.

Peki, bu projenin amacı neydi? Girit ve Kıbrıs arasındaki elektrik bağlantısı, her iki adanın enerji güvenliğini sağlamayı ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmayı hedefliyordu. Ancak, Türkiye'nin projenin kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi'nden geçtiği gerekçesiyle yaptığı itirazlar, projenin seyrini değiştirdi.

Türkiye'nin İtirazları ve Jeopolitik Gerilim

Türkiye, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ve deniz yetki alanları konusunda hassas bir politika izliyor. Kendi kıta sahanlığında yapılan enerji projelerine karşı çıkarak, bölgedeki haklarını koruma çabası gösteriyor. Bu durum, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi ile Türkiye arasında gerginliğe neden oluyor.

ADMIE tarafından yapılan açıklamada, "jeopolitik risklerin" projenin ilerlemesini engellediği belirtildi. Bu durum, projenin geleceği hakkında soru işaretleri yaratırken, alternatif güzergah arayışlarını da beraberinde getiriyor.

Yeni Rota: Ege Adaları mı?

Kulislerde konuşulan senaryoya göre, Kıbrıs-Girit arasındaki kablo projesi tamamen iptal edilmeyebilir. Bunun yerine, kablonun Ege adaları üzerinden Yunanistan anakarasına bağlanması ve buradan da Avrupa'ya enerji aktarılması planlanıyor. Bu senaryonun hayata geçirilmesi durumunda, Ege adalarının enerji altyapısı güçlenecek ve Yunanistan'ın enerji bağımsızlığı artacak. Ancak, bu durum Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimi daha da tırmandırabilir.

Ege Denizi'ndeki adaların statüsü ve deniz yetki alanları, Türkiye ve Yunanistan arasında uzun yıllardır devam eden bir anlaşmazlık konusu. Yunanistan'ın Ege adalarını silahlandırması ve adaların etrafında tek taraflı olarak ilan ettiği deniz yetki alanları, Türkiye'nin tepkisini çekiyor. Bu nedenle, Ege adaları üzerinden bir enerji hattı kurulması, bölgedeki tansiyonu yükseltebilecek potansiyele sahip.

Olası bir Ege adaları güzergahı şu şekilde olabilir:

• Kablo, Kıbrıs'tan başlayarak Rodos veya İstanköy (Kos) gibi büyük Ege adalarına ulaşabilir.
• Bu adalardan kablo, diğer Ege adaları üzerinden Yunanistan anakarasına bağlanabilir.
• Anakaradan da Avrupa'ya enerji aktarımı sağlanabilir.

Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, Ege adalarının enerji güvenliği artacak ve adalar, Avrupa'ya enerji ihracatı yapma imkanı bulacak. Ancak, Türkiye'nin bu projeye nasıl bir tepki vereceği ve projenin hayata geçirilmesinin ne kadar mümkün olduğu belirsizliğini koruyor.

Doğu Akdeniz'deki enerji denklemi, Kıbrıs-Girit kablosu projesinin geleceği ve Ege adaları üzerinden olası bir yeni güzergah, bölgedeki jeopolitik dengeleri derinden etkileyebilir. Türkiye'nin bölgedeki haklarını koruma kararlılığı ve Yunanistan'ın enerji bağımsızlığı arayışı, önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz'de yeni gerilimlere yol açabilir. Bu durum, bölgedeki enerji projelerinin geleceğini ve uluslararası ilişkileri yakından etkileyecek gibi görünüyor.