İstanbul'u bekleyen olası büyük deprem senaryosu, yetkilileri harekete geçirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Remzi Albayrak'ın yaptığı açıklamalar, şehrin depreme hazırlık konusunda ciddi eksiklikleri olduğunu gözler önüne serdi. Albayrak, mevcut itfaiye personeli sayısının yetersizliği nedeniyle, büyük bir depremde ilk yardımın günlerce gecikebileceği uyarısında bulundu. Bu durum, İstanbul'da yaşayan milyonlarca insanın tedirginliğini artırdı.

İstanbul İtfaiyesi Yetersiz mi?

İstanbul İtfaiyesi'nde görev yapan itfaiyeci sayısı, uluslararası standartların oldukça altında. Mevcut 4 bin 470 personelle, 20 milyon nüfuslu şehirde yaşanabilecek büyük bir depremde etkin müdahalenin güç olacağı belirtiliyor. Uzmanlar, bu sayının acilen artırılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, deprem sonrası yaşanacak can kayıplarının artabileceği ifade ediliyor.

Olası bir İstanbul depreminde karşılaşılabilecek zorluklar şöyle sıralanabilir:

• Yetersiz personel sayısı nedeniyle kurtarma çalışmalarının gecikmesi
• Ulaşım sorunları nedeniyle olay yerine ulaşımın zorlaşması
• İletişim hatlarının kesilmesiyle koordinasyon eksikliği
• Hastanelerin zarar görmesiyle yaralılara müdahalede sıkıntılar
• Enkaz altında kalanların sayısının çok fazla olması

Bu sorunların üstesinden gelinebilmesi için, İstanbul İtfaiyesi'nin personel sayısının artırılmasının yanı sıra, ekipman ve araç gereçlerinin de güçlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, vatandaşların deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve ilk yardım eğitimleri alması da hayati önem taşıyor.

Depremde İlk 2-3 Gün Kritik

Remzi Albayrak, yaptığı açıklamada, İstanbul'da yaşanabilecek büyük bir depremde itfaiye personelinin sayısının yetersiz olduğunu ve ilk 2-3 gün müdahale yapılamayabileceğini belirtti. Bu durum, deprem sonrası enkaz altında kalanların hayatta kalma şansını önemli ölçüde azaltabilir. Uzmanlar, deprem sonrası ilk 72 saatin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Bu süre içinde enkaz altında kalanlara ulaşılması, hayatta kalma ihtimallerini artırıyor.

İstanbul'daki olası bir depremde karşılaşılabilecek senaryolar, sadece itfaiye teşkilatını değil, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını da yakından ilgilendiriyor. Deprem sonrası koordinasyonun sağlanması, yardım çalışmalarının etkin bir şekilde yürütülmesi ve vatandaşların güvenliğinin sağlanması için kapsamlı bir planlama yapılması gerekiyor.

İstanbul'u bekleyen deprem tehlikesi, sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Yetkililerin ve vatandaşların bu sorumluluğu yerine getirmesi, olası bir depremde yaşanacak kayıpların en aza indirilmesine yardımcı olacaktır. Unutmayalım ki, deprem değil, önlemsizlik öldürür.