İngiltere'de son aylarda camilere yönelik saldırılarda endişe verici bir artış yaşandı. Britanya Müslüman Vakfı'nın (BMT) yayınladığı rapora göre, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan son üç ayda, İngiltere'deki 25 camiye toplamda 27 saldırı düzenlendi. Bu saldırılar, İngiliz Müslüman toplumunda büyük bir tedirginliğe yol açarken, yetkililerin konuyla ilgili daha ciddi önlemler alması yönünde çağrılar yapılıyor.

Cami Saldırılarında Artış ve Sembollerin Kullanımı

Raporda dikkat çeken en önemli noktalardan biri, saldırılarda İngiltere bayrağı ve Hristiyan sembollerinin kullanımının yaygınlaşması oldu. Saldırıların %41'inde İngiltere veya Birleşik Krallık bayrağı (Aziz George Haçı) ile Hristiyan sembolleri kullanıldı. Bu durum, saldırıların sadece vandallık eylemleri olmadığını, aynı zamanda İslamofobik ve nefret içerikli bir motivasyona sahip olduğunu gösteriyor. Temmuz ayında sadece 1 camiye saldırı düzenlenmişken, bu sayının Ağustos'ta 7'ye, Eylül ve Ekim aylarında ise toplam 18'e yükselmesi, durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Saldırılar, genellikle camilere sembol asmak, duvarlara yazı yazmak, mala zarar vermek ve kundaklama girişimleri şeklinde gerçekleşiyor. Bu eylemler, Müslüman toplumunda derin bir güvensizlik ve korku ortamı yaratırken, camilerin ve ibadethanelerin güvenliğinin sağlanması için acil önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.

Polis Yaklaşımı ve Toplumsal Algı

Raporda, polisin olaylara yaklaşımı da eleştiriliyor. Bazı olayların sadece vandallık olarak değerlendirilmesi ve Müslüman toplumunun bu saldırıları "inançlarından dolayı ait oldukları toplumda istenmeme" olarak algılaması, nefret söyleminin hoş görüldüğü algısını güçlendiriyor. BMT yetkilileri, polisin mağdurlarla daha yakından ilgilenmesi ve bu tür saldırıların ciddiyetinin farkında olması gerektiğini belirtiyor.

BMT üst yöneticisi Akeela Ahmed, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Britanya'da Müslüman karşıtı nefretin görünürlüğü ve ciddiyeti artıyor, camiler şaşırtıcı ölçüde hedef alınıyor. Mevcut kriz kabul edilemez, bu nedenle somut adımların acilen atılması gerek." ifadelerini kullandı. Ahmed, ülkedeki yaklaşık 4 milyon Müslümanın herkes kadar güvenli hissetmesi gerektiğine değinerek, "Bu rapor herkes için bir uyarıcı olmalı. Bir şeyler kötü yönde değişti ve ülke olarak bunu doğru yola sokmalıyız." şeklinde konuştu.

Neler Yapılabilir?

• Cami ve çevresinde güvenlik önlemleri artırılmalı
• Nefret söylemi ile mücadele için eğitimler düzenlenmeli
• Polis, bu tür olaylara karşı daha hassas olmalı
• Toplumda hoşgörü ve anlayışın geliştirilmesi için çalışmalar yapılmalı

İngiltere'deki camilere yönelik saldırıların artması, sadece Müslüman toplumunu değil, tüm toplumu derinden etkileyen bir sorundur. Bu tür nefret suçlarıyla mücadele etmek, hoşgörüyü ve saygıyı teşvik etmek, daha güvenli ve kapsayıcı bir toplum inşa etmek için hepimizin sorumluluğundadır. Yetkililerin ve toplumun tüm kesimlerinin bu konuda işbirliği yapması, gelecekte benzer olayların yaşanmasının önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.