İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri Cezaevi'nde tutukluyken 12 Ekim'de toplantı yaptığı Le Meridien otelinde flaş bir gelişme yaşandı. Otel müdürü Sinan Udil ve güvenlik müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu, "Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu" iddiasıyla gözaltına alındı. Bu ani gelişme, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı.

Gözaltıların Ardındaki Şüpheler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamaya göre, gözaltı kararının temelinde "Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu" şüphesi bulunuyor. İBB Başkanı İmamoğlu’nun soruşturma dosyasına, 12 Ekim 2024'te İstanbul’da Le Méridien adlı otelde iş insanlarıyla görüşmesi öncesinde kameraların bantla kapatılması olayı eklenmişti. Bu durum, soruşturmanın seyrini değiştiren önemli bir detay olarak kayıtlara geçti.

Olayın ardından otel yetkilileri hakkında başlatılan soruşturma, delil karartma şüphesiyle derinleşti. Savcılık, oteldeki kamera kayıtlarının incelenmesi ve diğer delillerin toplanması sırasında bazı usulsüzlükler tespit etti. Bu tespitler üzerine, otel müdürü ve güvenlik müdürü hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

İmamoğlu'nun Otel Ziyaretleri Mercek Altında

İddialara göre, İmamoğlu'nun son 6 ayda bu otelde 46 kez görüşme yaptığı ve bu görüşmelere ilişkin otel giriş-çıkış saatlerinin basına servis edildiği belirtiliyor. Bu durum, İmamoğlu'nun otel ile olan ilişkisini ve yapılan görüşmelerin içeriğini daha da merak konusu haline getirdi. Bu iddiaların ardından, otel yetkililerinin gözaltına alınması, olayın vahametini bir kez daha gözler önüne serdi.

Bu gelişmeler yaşanırken, İBB'ye yönelik ikinci dalga operasyonda 18 kişinin tutuklanması, olayın siyasi boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor. Tüm bu olaylar zinciri, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanıyor.

• İmamoğlu'nun otel görüşmeleri
• Otel müdürünün gözaltına alınması
• Delil karartma şüphesi
• İBB'ye yönelik operasyon

Soruşturmanın Muhtemel Etkileri

Ekrem İmamoğlu'nun toplantı yaptığı otelde yaşanan bu gelişmeler, İBB üzerindeki baskıyı artırabilir ve siyasi arenada yeni tartışmaları beraberinde getirebilir. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, yeni gözaltıların yaşanması ve olayın daha da büyümesi olasılığı bulunuyor. Bu durum, hem İBB'nin geleceği hem de Türkiye siyaseti açısından kritik bir döneme işaret ediyor.