Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saatçioğlu, otellerde uygulanan 'her şey dahil' sisteminin sürdürülebilirliği tehdit eden bir israf sorununa dönüştüğünü belirtti. Saatçioğlu, sistemin yeniden tanımlanması ve içeriğinin netleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmelerin sürdüğünü ifade etti. Peki, bu sistemdeki israfın boyutları neler ve çözüm önerileri neler?

Her Şey Dahil Sistemde İsrafın Boyutları

Hakan Saatçioğlu, her şey dahil sisteminde misafirlerin açık büfelerden ihtiyaçlarının çok üzerinde yiyecek almasının ciddi gıda israfına yol açtığını dile getirdi. Bu durumun sadece ekonomik kayıplara değil, aynı zamanda çevresel sorunlara da neden olduğunu vurguladı. Saatçioğlu'nun açıklamalarına göre, düzenleme yapılması durumunda turizmciler misafirlerini daha bilinçli davranmaya teşvik edebilecek ve bu konuda elleri güçlenecek.

• Gıda İsrafı: Her şey dahil sistemde, misafirlerin tabağında bıraktığı yemekler ciddi bir israf oluşturuyor.
• Ekonomik Kayıplar: İsraf edilen gıdalar, otellerin maliyetlerini artırıyor.
• Çevresel Sorunlar: Gıda israfı, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir sorun teşkil ediyor.

Saatçioğlu, israfın boyutlarını şu sözlerle ifade etti: "Bir misafir, her şey dahil sisteminde gün boyu, günde ortalama 300 gram yemeği tabağında bıraktığında, 1.000 kişilik bir otelde bu miktar, günlük 300 kilogram, aylık ise 9 bin kilogram işlem görmüş, emek sarf edilmiş gıdanın çöpe atılması anlamına geliyor. Bu durum sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk açısından da önemli bir sorun."

Çözüm Önerileri Neler?

POYD Başkanı Saatçioğlu, her şey dahil sisteminin yeniden tanımlanması ve içeriğinin netleştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu kapsamda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmeler yürütülüyor. Amaç, 'her şey dahil' kavramının doğru anlaşılmasını sağlamak ve israfı önleyecek düzenlemeler yapmak. Yapılacak düzenlemelerle turizmcilerin misafirlerini bilgilendirirken ellerinin güçleneceği belirtiliyor.

Peki, bu düzenlemeler neler içerebilir? İşte bazı olası çözüm önerileri:

• Bilinçlendirme Kampanyaları: Misafirleri israf konusunda bilinçlendirmek için otellerde bilgilendirme materyalleri kullanılabilir.
• Porsiyon Kontrolü: Açık büfelerde daha küçük porsiyonlar sunularak, misafirlerin ihtiyaçları kadar alması teşvik edilebilir.
• Artan Yemeklerin Değerlendirilmesi: Artan yemeklerin hayvan barınaklarına veya ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sağlanabilir.
• Sürdürülebilir Menüler: Yerel ve mevsimlik ürünlerin kullanıldığı sürdürülebilir menüler oluşturulabilir.

Sürdürülebilir Turizm İçin Adımlar

Her şey dahil sistemindeki israfın önlenmesi, sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda sürdürülebilir turizm hedeflerine ulaşmak için de büyük önem taşıyor. Sürdürülebilir turizm, doğal kaynakların korunması, kültürel değerlerin yaşatılması ve yerel ekonomilerin desteklenmesi gibi unsurları içeriyor. Gıda israfının azaltılması da bu hedeflere ulaşmada kritik bir rol oynuyor.

Yapılacak düzenlemelerle birlikte hem maliyet yönetiminin daha sağlıklı yapılabileceği hem de sürdürülebilir turizm hedeflerine daha güçlü katkı sunulabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, turizm sektörünün tüm paydaşlarının işbirliği yaparak israfı önleme konusunda adımlar atması gerekiyor.

Her şey dahil sistemindeki israf sorunu, turizm sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasının önünde önemli bir engel teşkil ediyor. POYD'un başlattığı bu farkındalık çalışması ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan görüşmeler, sorunun çözümü için umut verici adımlar olarak değerlendirilebilir. Ancak, çözüm sadece düzenlemelerle sınırlı kalmamalı, misafirlerin bilinçlendirilmesi ve otellerin sürdürülebilir uygulamaları benimsemesi de büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, israf sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda geleceğimize karşı işlenmiş bir suçtur.