Türkiye'de artan enflasyon ve yükselen kiralar, ev sahipleri ve kiracılar arasında gerginliğe neden oluyor. Bu durum, zaman zaman üzücü olaylara ve hukuki sorunlara yol açabiliyor. Kadıköy'de yaşanan son olay ise bu gerginliğin ne kadar ileri gidebileceğini gözler önüne seriyor. İddiaya göre, bir ev sahibi kiracısının evden çıkmasını sağlamak amacıyla suyunu kesti. Bu durum, ev sahibinin "kişilerin huzur ve sükûnunu bozma" ve "tehdit" suçlarından soruşturma geçirmesine neden oldu.

Kadıköy'de Yaşanan Olayın Detayları

Kadıköy'de meydana gelen olayda, ev sahibi ile kiracı arasında uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık olduğu belirtiliyor. Ev sahibinin, kiracısından evi boşaltmasını istediği ancak kiracının bu isteği kabul etmediği iddia ediliyor. Bunun üzerine ev sahibi, kiracıyı evden çıkarmak için farklı yollara başvurduğu ve son olarak da dairenin suyunu kestiği öne sürülüyor. Kiracının şikayeti üzerine olay yargıya taşındı ve ev sahibi hakkında soruşturma başlatıldı.

Su Kesintisi Yasal Mı?

Bir ev sahibinin, kiracısının suyunu kesmesi hukuki açıdan kabul edilemez bir durumdur. Türk Borçlar Kanunu'na göre, ev sahibi kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma uygun bir şekilde teslim etmek ve sözleşme süresince bu şekilde bulundurmakla yükümlüdür. Su, bir evin temel ihtiyaçlarından biridir ve suyun kesilmesi, kiracının yaşamını olumsuz etkiler. Bu nedenle, ev sahibinin keyfi olarak su kesintisi yapması, sözleşmeye aykırı bir davranış olarak kabul edilir ve hukuki yaptırımlara neden olabilir.

Bu tür durumlarla karşılaşan kiracıların, öncelikle noter aracılığıyla ev sahibine ihtarname göndermesi ve suyun açılmasını talep etmesi önemlidir. Eğer su kesintisi devam ederse, kiracılar Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak tedbir kararı alabilir ve suyun açılmasını sağlayabilirler. Ayrıca, ev sahibinin bu davranışı nedeniyle maddi veya manevi zarara uğrayan kiracılar, tazminat davası da açabilirler.

Kadıköy'de yaşanan bu olay, ev sahibi-kiracı ilişkilerinde yaşanan sorunların ve anlaşmazlıkların ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğini gösteriyor. Hukuki süreçlerin doğru bir şekilde işletilmesi ve her iki tarafın da haklarının korunması, bu tür sorunların çözümü için büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, kanunlar her iki tarafı da korur ve hak arayışında bulunmak her zaman en doğru yoldur.