ABD Fordo'yu Vurursa: Çernobil'den Büyük Felaket Mi?
Gündem

ABD Fordo'yu Vurursa: Çernobil'den Büyük Felaket Mi?


22 June 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 29 July 2025

Orta Doğu'da tansiyon yükselirken, ABD'nin İran'ın nükleer programında kritik rol oynayan Fordo Nükleer Tesisi'ne olası bir saldırısı, bölgede Çernobil benzeri bir felakete yol açabileceği endişesini beraberinde getirdi. A Haber'de yapılan çarpıcı yorumlar, İsrail'in de bu durumdan ciddi şekilde etkilenebileceğini ortaya koyuyor. Peki, Fordo'ya bir saldırı gerçekten bu kadar büyük bir felakete neden olabilir mi?

Fordo Nükleer Tesisi: Kritik Öneme Sahip

İran'ın nükleer programının önemli bir parçası olan Fordo Nükleer Tesisi, Tahran'ın yaklaşık 180 kilometre güneyinde, dağların derinliklerinde bulunuyor. Bu stratejik konumu, tesisin hava saldırılarına karşı korunmasını amaçlıyor. Ancak, tesisin olası bir saldırıda hasar görmesi durumunda, radyasyon sızıntısı riski büyük bir endişe kaynağı.

Çernobil Benzeri Bir Senaryo Mümkün Mü?

Uzmanlar, Fordo'ya yönelik bir saldırının Çernobil'de yaşananlara benzer bir felakete yol açabileceği konusunda uyarıyor. Tesisin hasar görmesi durumunda, atmosfere yayılacak radyoaktif maddeler, geniş bir coğrafyayı etkileyebilir. Bu durum, sadece İran'ı değil, komşu ülkeleri ve hatta İsrail'i bile ciddi şekilde tehdit edebilir.

  • Radyasyon sızıntısı sonucu toprak ve su kaynakları kirlenebilir.
  • İnsan sağlığı üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler görülebilir.
  • Bölgede yaşayan binlerce insan yerinden olabilir.

İsrail Radyasyon Tehdidi Altında Mı?

A Haber'deki yorumlarda, Fordo'ya bir saldırının İsrail'i de radyasyon tehlikesiyle karşı karşıya bırakabileceği vurgulanıyor. Rüzgarın yönü ve diğer atmosferik koşullar göz önüne alındığında, sızıntı yapan radyoaktif maddelerin İsrail'e ulaşma ihtimali bulunuyor. Bu durum, İsrail'de de büyük bir panik ve endişe yaratmış durumda.

Orta Doğu'daki gerilim tırmanmaya devam ederken, Fordo Nükleer Tesisi'ne yönelik olası bir saldırının sonuçları, sadece bölgesel değil, küresel çapta büyük bir felakete dönüşebilir. Uluslararası toplumun bu konuda daha fazla dikkatli olması ve gerilimi düşürmeye yönelik adımlar atması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bölgede yaşanacak bir nükleer felaket, tüm dünyanın geleceğini tehdit edebilir.