ABD'nin İran'a gerçekleştirdiği şok saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Habertürk yazarı Bülent Aydemir'in değerlendirmelerine göre, bu saldırı savaşın seyrine dair önemli ipuçları veriyor. Peki, bu hamle gerçekten savaşın sonu mu, yoksa yeni bir başlangıç mı?

ABD'nin İran'a Sürpriz Saldırısı

22 Haziran Pazar günü sabahın erken saatlerinde, ABD'ye ait altı adet B-2 hayalet bombardıman uçağı, İran'daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer geliştirme tesislerine yönelik bir operasyon düzenledi. Bu operasyonda, 13 bin 600 kilogram ağırlığında, yüksek tahrip gücüne sahip GBU-57A/B sığınak delici bombalar kullanıldı. Bu saldırı, ABD'nin İsrail'in yanında yer alarak savaşa doğrudan müdahil olduğunu gösteriyor.

Bu müdahale ile İran'ın nükleer tesislerinin hedef alınması, bazıları tarafından savaşın yakın hedefinin gerçekleştiği ve dolayısıyla sona erdiği şeklinde yorumlanıyor. Ancak, "hiçbir şey bitmedi, daha yeni başlıyor" diyenlerin sayısı da az değil. Bu noktada, akıllardaki en önemli soru şu:

• İran'ın nükleer kapasitesi sonlandırıldı mı?
• Yoksa sadece durduruldu mu?

ABD'li yetkililer, İran'ın uzun bir süre nükleer geliştirme faaliyetlerinde bulunamayacağı yönünde açıklamalar yapıyor. Ancak, bazı İranlı yetkililer ise nükleer tesislerdeki zenginleştirilmiş uranyumun güvenli bölgelere taşındığını iddia ediyor. Bu durum, belirsizliği daha da artırıyor.

Savaşın Seyri Nasıl Değişecek?

ABD'nin bu hamlesi, Orta Doğu'daki dengeleri derinden sarsacak gibi görünüyor. İran'ın bu saldırıya nasıl bir karşılık vereceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak, uzmanlar, İran'ın misilleme yapmaktan çekinmeyeceğini ve bölgedeki gerilimin daha da tırmanabileceğini öngörüyor.

Bu noktada, uluslararası toplumun arabuluculuk çabaları büyük önem taşıyor. Ancak, ABD'nin kararlı duruşu ve İran'ın misilleme olasılığı, diplomatik çözüm yollarını zorlaştırıyor. Orta Doğu'da yeni bir savaşın fitili ateşlenmiş olabilir.

Olası Sonuçlar ve Beklentiler

ABD'nin İran'a yönelik bu saldırısı, bölgede uzun süreli bir istikrarsızlık döneminin başlangıcı olabilir. İran'ın nükleer programına verdiği önemin yanı sıra, bölgesel güç dengesini koruma çabası, misilleme eylemlerini tetikleyebilir. Bu durum, sadece Orta Doğu'yu değil, tüm dünyayı etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.

Uluslararası toplumun, bu kritik süreçte itidalli davranması ve diplomatik çözüm yollarını araması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgede daha büyük bir savaşın çıkması kaçınılmaz olabilir. Bu saldırı, savaşın bitişini değil, belki de daha karmaşık ve tehlikeli bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.